Ucuz ama gururlu bir kitap !
Tam o sırada gözüm indirim reyonuna ilişti az önce baktığım fiyatı 20 liradan aşağı inmeyen kitaplardan sonra buradaki 4 liralık kitaplar basit gelmişti gözüme.Evet biliyorum kitabın değeri parayla ölçülmez ama bir önyargı işte.Daha sonra fantastik bir isim dikkatimi çekti ''Saatsiz Ülke''
Saatsiz Ülke de ne demek ? Çocuk masalı gibi ...
Evet oldukça ilgi çekici bir isimdi çünkü bu iki kelimenin kafamda oluşturduğu şeyleri hayal bile edemezsiniz.O kadar çok şey geldi ki aklıma örneğin Alice Harikalar Diyarında tarzında bir masal kitabı olduğunu düşündüm daha sonra vakitsiz olaylar gelişen bir yer mi anlatılıyor diye düşündüm ancak kendimi kaptırıp 10 sayfa okuduktan sonra ''Vay bea '' dedim.''Bak işte bu hiç aklıma gelmemişti'' diye geçirdim içimden.
Galiba Aşık Oldum :D
Uzun zamandır ilk defa bir kitaba bağlandığımı hissettim.Yazarını tanımadan aldığım ilk kitap diyebilirim buna.Kitabı alır almaz alışveriş merkezinde bir banka yerleşip hemen okumaya başladım kendimi o kadar kaptırmıştım ki benim gibi kolay dikkati dağılan bir insan çevreden gelen geçeni görmüyordu adeta.
Eve gelince de devam etti bu delilik.Kısa sürede kitabı yarılamıştım.Gözlerim yorulunca bırakmak zorunda kaldım ancak içimde hala okuma isteği vardı.Uyumadan önce okuyarak vedalaştım kitabımla.
Nee ! Sahurda Kitap Mı Okudum ?
Evet beni de şaşırttı ancak uyumadan önce yine kitabı okuma gereği hissetim ve gözlerim dalana kadar okudum ve bugün bitti kitap.
Buraya kadar hep kitapla olan özel ilişkimden bahsettim şimdi kitaba geçeyim
Anlatalım Artık Kitabı..
Kitabın yazarını tanımıyorum demiştim halbu ki kendisi Ericsson Türkiye Genel Müdür Yardımcısı imiş.Yiğit Kulabaş.
Yiğit Kulabaş İle Kitap Üzerine Bir Söyleşi
Bu ilk kitabı değilmiş hem de bundan önce ''Zamanya'' diye bir kitabı daha varmış.Onu da en kısa zamanda okumalıyım.
Saatsiz Ülkeyi okumadan önce Zamanya yı okumanızı tavsiye ederim.Kitabı daha iyi anlamanızı sağliyacaktır.Ben okumadım ama yinede anladım şart değil yani.
Kitabın Küçük Bir Özeti
Türkiye’de saatler durdu.
Haber “Can’lı Yayın” sayesinde bütün ülkeye hızla yayıldı.
Hem de Bozcaada’daki saatsiz pansiyona kadar...
Lale ve pansiyondaki konukları da pek oralı olmadı.
Selim istifa etmeye karar vermişti zaten, saatsiz de yaşabilirdi artık.
Kerim ise bir önceki gün katıldığı iş görüşmesinin stresini atmaya çalışıyordu üzerinden.
Kısaca, Arya dışında herkes memnundu halinden.
Patlıcanlı pilav, gelincik şerbeti, buzlu kiraz, dolunaya hazırlık derken, davetsiz misafirler sıralandı kapıda…
Saatsiz pansiyon ilk defa bu kadar huzursuzdu
Son olarak hayatımıza çok farklı bir bakış açısı getiren bu kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum =)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder